Bu hafta neler olmuş dersen, ben Mustafa telekız sevgilisi Asu'yu kurtarırken açtım ben tv'yi, iyi etti, ne o Mustafa'daki ezik parasızken kızın omzunda ağlayıp, parayı bulunca kızı itelemeler. Çok sinirliyim Mustafa'nın bu sonradan görme hallerine, çok.
Sonra Fatmagül'ün Kerim'e niye Vural'la sokakta sevişiyordum yönlü bağrışmasıyla karşılaştık. Kendinden geçti kızcağız, ama haklı be blog, bu Kerim hem sen ağla ben çok üzgünüm, beni affet diye, hem tecavüzcüyle deniz kenarı sefası yap... Bu ne terhis bu ne lahana turşunu blog, bir de şu Christine var tabii, ikide bir telefonda sevişip duruyorlar, aslında Fatmagül ona da fena bozuluyor, ama gururlu ya, belli etmiyor tabii...
Şimdi bunlar çirkin görüntüler blog, ben şahsen tv'lerde böyle bir şey görmek istemiyorum.
Mukaddes Kraliçe iyi ki Rahmi'ye geri döndü blog, öyle çocuklarını alıp yan yana uyudular ya, bir sevindirik oldum sorma. N'apcan o ayı herifi Muzo, alsa alsa seni metres alır, orada da dayaktan kurtulamazsın zaten, Rahmi yarım akıllı filan ama akılla yaşanmıyor ki Muzo, Rahmi iyidir, boşver sen.
Ben her Fatmagül izlediğimde neye takılıyorum biliyor musun blog? Evin her yerinde kitaplıkta dizi dizi kitaplar, bugün gördüm İhsan Oktay Anar'ın Suskunlar'ı var, kim okuyor o kitapları blog? Fatmagül desen sanmam, Rahmi, Muzo okumaz, Kerim'de de yok öyle bir hal, nedir o kitaplar öyle?
Neyse, dekorasyon faslını geçersek, sonu çok olay bitti blog! Kerim Fatmagül'ü aradı, ben teslim oluyorum suçumu itiraf etcem dedi. Fatmagül üzülmüş göründü ama, inanma blog, yapma demedi, bence o da gizliden memnun oldu.... Olsun be blog, kız haklı değil mi, 4 hayvan tecavüz etmiş, hapse girsinler tabii, hatta hadım edilsinler, hatta ve hatta sallandırıcan bunları Taksim'de bak bi da yapabiliyorlar mı? (Yapamazlar ki blog, ölen adam ne yapabilir, biraz saçma mı bu laf ne?)
Haftayı beklicez artık, ne olacak, ne bitecek....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder